27 Mayıs 2010 Perşembe

da bu di bu da!


Miyum'u açtığımdan beri yazmayı sabırsızlıkla beklediğim biri da bi bu da. Ama işleri o kadar mükemmel, o kadar bambaşka ki, haftalardır kafamda işlerini anlatmaya çalışıyorum. Renkler, işçilik, fotoğraflar... Hepsini ayrı ayrı anlatmam gerekir, sonra bir de bütününde oluşan mükemmel işi de anlatmalıyım. Çok zor! (:






Bazılarını kendi yapıyor, bazı bebekleri de alıp kişiselleştiriyor. Fimo, yün, keçe, kumaş birçok malzeme kullanıyor. Fotoğraf konusunda da gördüğünüz gibi çok yetenekli. Bazı oyuncaklarına minik hikayeler yazıyor. İnternette çok fazla bilgi yok kendisiyle ilgili, bu yüzden sayfalarca yazmak istesem de çok fazla tanıtamıyorum kendisini.







Kendisi Rus, bir blogu var ancak o da Rusça. Deviantart'ta aktif bir kullanıcı, işlerine yazdığı minik hikayeleri de ekliyor. Sanıyorum ki satış yapmıyor ama bazı oyuncaklarının altında "yeni bir ev arıyor" diye yazabiliyor (:
Demem o ki, bu olağanüstü işlere bakmalısınız, galerisi o kadar güzel ki seçerken çok zorlandım!

19 Mayıs 2010 Çarşamba

dreams with bunnies from su-yeon


Amigurumiyle ilgili MoonYen'in örneklerini göstermiştim şu postta. Şimdi sırada Duygu var!
Çok beğeniyorum yaptıklarını hatta bir tanesini aldım bile. Artık kaktüs benim!









dreams with bunnies from su-yeon adlı markasıyla blog üzerinden satış gerçekleştiriyor. İleride daha da şahane şeyler öreceğine eminim, özellikle ahtapota bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Duygu'nun sevimli oyuncaklarını hem Facebook'tan, hem blogundan hem de Friendfeed'den takip edebilirsiniz!

15 Mayıs 2010 Cumartesi

LuckyBoySunday ile Günesli Hafta Sonları!


Bir hikayeyle başlayan ürünlere bayılıyorum. LuckyBoySunday de bunun en güzel örneklerinden biri. Onlarla Fundalina sayesinde tanıştım. Bambaşka bir dünya açtılar bana.








Güneşli bir Pazar günü, Kopenhag'da göl kenarında bir bankta otururken karar vermişler bir şeyler üretmeye. Bir çocuğun dünyasını; şapşal, ciddi, grafiksel, hayal gücü dolu bir şekilde anlatmaya söz vermişler birbirlerine. Bu sıfatlar işlerini anlatan kelimeler olacakmış. Sonrasında kalkmışlar, dans etmişler ve çocuk odalarında hatta belki oturma odalarında kullanılabilecek oyuncaklar yapmaya gitmişler (:

Bayıldıkları işler yapıyorlarmış, bizim de beğeneceğimizi umuyorlarmış.
Yılda iki tane koleksiyon yaratıyorlarmış bu arada, yukardaki örnekleri şu anki koleksiyonlarından. Fotoğraflarında bile aynı konsepti hissetmek çok güzel. Sanat yönetimi çok iyi.

Maalesef internetten satış yapmıyorlar, bir çok dükkanda satışları var ama Avrupa'nın dört bir yanına dağılmış durumdalar. Dükkanları sitelerinden görebilirsiniz.

Size oyunları kadar neşeli ve bu markayı yarattıkları gün kadar güneşli bir hafta sonu diliyorum...

13 Mayıs 2010 Perşembe

Kafası Karısık Sanatcı Özlem Akın!

Bu aralar internetlerde gezinirken çok çok güzel şeylere denk geliyorum. Özellikle Friendfeed sayesinde birçok yerel sanatçı tanıyorum, çoğu da mükemmele yakın işler çıkartıyorlar. Hepsi farklı alanlar, farklı malzemeler... Bir de hepsinden bir şey satın almaktan vazgeçmeliyim sanırım, yoksa çökücem bu gidişle! (:

Çok uzatmadan Özlem Akın'dan bahsetmek istiyorum size. Kendisi hem kukla, hem minyatür takılar yapıyor hem de stop motion filmler çekiyor. Daha ne olsun! İşte işlerinden bazı örnekler...




Çok büyük hayranı oldum kendisinin. Yarattığı karakterler, minyatürleri yaparkenki titizliği, hayranlıktan başka bir şeye izin vermiyor zaten. Maymun iştahlı diyor kendisine (iyi ki de öyle), her denediği şeyi bir sonrakiyle eklemek istiyormuş. Çok mantıklı!
Kukla yapmaya yaklaşık 1 yıl önce başlamış, stop motion filmlerinden birisi için kuklalar hazırlarken keşfetmiş. Artık kişiye özel kuklalar yapıyor. Sonrasında bu yemek takılar çıkmış ortaya. Ayrıca birçok da stop motion filmi var!
Kendisi şu an Çek Cumhuriyeti'nde Film School Zlin'de okuyor.




Malzeme olarak çok çeşitli bir skalası var haliyle. Kuklalar için tel bir iskelet yaratıp, mass adı verilen fimo benzeri ama daha yumuşak olan bir malzemeyle surat yapıyormuş. Kıyafetleri için ise keçe, yün vb. gibi malzemeleri kullanabiliyor. Saçları da ham yünden oluyor genelde.
Takılarda da polimer kil kullanıyor, yani fimo. Bu kadar gerçekçi nası çalışıyor gerçekten çok merak ediyorum. Ayrıca şu yukardaki kasetli yüzük de benim oldu!




İnternette de pek aktif, birçok mecradan kendisine ulaşabilirsiniz.
Bloguna özellikle bakmanızı tavsiye ederim, uzun uzun nasıl yaptığını, nelerden etkilendiğini yazıyor. Ayrıca stop motion filmleri için Vimeo sayfasını ziyaret etmelisiniz. Hafif hüzünlü bir havaları var bu mükemmel filmlerin. Hint Kumaşı, Facebook, Etsy ve Pasaj sayfaları da var. Yani onu bulmamak mümkün değil!

Sorduğum sorulara üşenmeden cevap verdiği için kendisine çok teşekkürler, bu inanılmaz işler için de ayrıca teşekkürler. Kesinlikle kafa açıcı, iş yapmaya koşturan cinsten (:

6 Mayıs 2010 Perşembe

Miyum'u Çocuklar Bastı!!!

Friendfeed'de dolanırken çok güzel bir projeye rastlamıştım. "23 Nisan'da Bu Blog Benim" adı altındaki projede, her blog yazarı 23 Nisan günü bloglarını bir çocuğa veriyor, o günlük yazarları o oluyor.
Projenin güzelliğini düşünürken Miyum'la bir şeyler yapmak istedim. Ne yapabilirim derken aklıma çocukların el yapımı bir şeyler yapması ve onu sizlere göstermek geldi. Yine Friendfeed'den tanıdığım
mayamisa sayesinden Atatürk İlköğretim Okulu Alaplı öğrencilerinden harika işler çıktı! Bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim açıkçası. Fotoğraflara baktıkça, tepkilerini öğrendikçe gözlerim doldu mutluluktan.
Bu proje için geç kaldım ama mükemmel kuklalarını yine de göstermek istedim sizlere. Aslında onlardan birinin yazmasını istedim ama hak geçmesi diye ben yazacağım nasıl bir yol izlediklerini.
İşte Alaplı, Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerinin şahane kuklaları...






















Bu etkinliği yaparlarken yanlarında olmayı çok istedim, ancak okul malum, biraz uzakta.
Benim için en sevindirici kısmı, onların da bu etkinlikten çok memnun ayrılmaları oldu. Çok mutlu olmuşlar, teşekkürler etmişler, tekrar yapıp yapamayacaklarını merak etmişler (: Yaptıkları süreçte, daha çok üretip sergi açmak bile istemişler!

Öğretmenleri onlara eskiz çizdirmiş başta, kendi tabiriyle canavarlarını kağıtta şekillendirmişler. Böylece ilerde böyle bir mesleği tercih ederlerse çok güzel bir disipline sahip olmuşlar bence, eminim ilerde faydasını çok görürler. Sonra keçelere aktarmışlar çizimlerini, kesmişler, son olarak da dikmişler. Dikerken zorlanmışlar ama ne de güzel üstesinden gelmişler!
En sonunda evden getirdikleri incik boncuklarla, bir karakter yaratmışlar kuklaları üzerinden. Yeni dönemde öğretmenleri eşliğinde bir kez daha yapacaklarmış...
Minik kahramanlarım Nilay, Gülten ve Berru'ya hayranlığım bambaşka. Umarım hayatları boyunca uçsuz bucaksız hayal güçleri, şimdiki kadar tertemiz kalır. Böyle bir şeyler yapmak istediklerinde onları destekleyecek birileri olur yanlarında. Büyük kahramanım öğretmenlerine ise teşekkürlerimi bir sepet halinde sunmak istiyorum (:

Umarım bu küçük blog yazısı bir nevi online sergi gibi olmuştur onlar için.

Minik hayalperestlerim ve örtmenime binlerce öpücük! Elleriniz dert görmesin!