Lego biz çocukken annelerimize deli gibi aldırmaya çalıştığımız hatta dönemin oyuncaklarına göre biraz da pahalı bir alternatifti. Şu andaki fiyatlarını bilmiyorum ama arada alıp yapmayı düşünmüyor değilim. Yapıcam da az kaldı!






Legolar mutfağımızı ele geçirdi! Hatta doyamadı mutfak oldu!
Sonra asla vazgeçemeyeceğimiz aksesuvarlarımız olmuş ki o çanta. O ÇANTA! O çantayı gördüğüm andan itibaren arzuluyorum. Cüzdan da yandan yandan bana göz kırpmıyor değil. Çanta için link şudur.

Bence işler dış mimariye geldikten sonra çığırından çıkmış. Amsterdam'da öğrenciler şehri legolarla tamir etmeye başlamışlar. Alttaki evde tamamen legodan yapılma şahane bir evdi, ancak alıcısı olmadığı için yıkıldı.

Ve tabii ki oyuncaklar. En üstte oynamaya doyamadığım Super Mario, altında bir sabır mucizesi olan Yürüyen Şato ve en altta Star Wars'un legodan satranç takımı. Üçünü de birbirlerinden ayıramasam da beni en çok kendine hayran bıraktıran Yürüyen Şato'ydu. Böyle bir işçilik, böyle bir tasarım yok çünkü.Sevgili zürafa seni kesinlikle evime alıcam tamam mı canım?
Herkese rengarenk günler!
not: Linkleri vermedim, eğer merak ederseniz hem bana mail atabilir hem de kadim dostum Google'dan yardım isteyebilirsiniz. Benden daha çok şey bildiğini söylemeliyim (:

0 yorum:
Yorum Gönder